14 Aralık 2013 tarihinde oynanan Adanaspor – Şanlıurfaspor maçının ardından çıkan olaylarla ilgili basın açıklamasıdır
Son yıllarda çok önemli bir ivme yakalayan Turbeyler Grubu, Adanaspor’un ve Adanasporlunun gurur duyacağı bir tribün oluşumu haline gelmiştir. Gerek görsel anlamda çıkartılan işler, gerekse takıma skordan bağımsız bir şekilde destek vermesiyle herkes tarafından takdir edilmiş, ve bu yönde de daima ilerleyeceğini göstermiştir. Biz de Üniversiteli Turbeyler olarak; Adana’nın markası olan, Adana’yı ve Adana’lıyı temsil eden Adanaspor’umuzu en iyi yerlere taşıyabilmek için 4 yıldır mücadele ediyor, son 6 aydır ise dernek statüsünde mücadelemizi sürdürüyoruz. Adanaspor tribünlerini ne bir siyasi oluşumun kölesi, ne bir ideolojinin pazarlanma yeri, ne de bir reklam amacı olarak kullandırtmamayı temel amaç edinmiş olan bizler, bireysel olarak her ne kadar bir siyasi görüşe ya da ideolojiye bağlı olsak bile bunu toplu bir görüş olarak asla benimsemedik. Bizim her zaman dediğimiz üzere; siyasi görüşümüz de, milli takımımız da Adanaspor’dur, ve öyle de kalacaktır.
Bu yönde mücadele eden Turbeyler Grubu’nun bir parçası olarak, yine her zamanki gibi tribünlerde Güney Kale Arkası’nda yerimizi aldık. Maçın yüksek tansiyonda geçeceği zaten haftalardır süregelen bastırılmış tepkiden belliydi. Tribün liderlerimiz, bu hafta da grupta bulunan taraftarlarımıza taşkınlık yapmamamız, olay çıkarmamamız yönünde ikazlarda bulundu. Bizi her hafta kamera kaydına alan emniyet’teki yetkili şahıslar, kayıtları tekrar izleyip bunun doğruluğunu teyid edebilirler. Bu ikazların ardından 70.dakikaya kadar desteğimiz durmaksızın sürdü ve bir tane dahi olay çıkmadı. Ancak takımın yine mağlup durumda olması, sinirlerin gergin olması ve benzeri sebeplerden ötürü artık işler çığırından çıkmış ve geri dönülemez bir noktaya gelmişti. Maç bitiminde artık staddaki tepkisini kesen taraftarlarımız, bireysel olarak ve hiçbir yönlendirme olmadan protokol tribünü önüne giderek takımı sadece protesto etmek üzere staddan çıkmıştır. Anayasanın 34. Maddesinde geçen “herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.” cümlesine dayanarak yürüyüş ve protesto hakkını kullanmak isteyen Turbeyler Grubu, hiçbir taşkınlık çıkarmadan protokol tribünü önüne yürümek istemiştir. Lakin bir anda Çevik Kuvvet üzerimize saldırmış ve bizi oradan uzaklaştırmaya çalışmıştır. Bu aksiyon bir anda gerçekleşmiş ve tüm taraftarlarımıza HAKSIZ bir SALDIRI niteliğindedir. Özellikle Haziran ayında gerçekleşen Taksim ve Gezi Parkı olaylarında da bu tutumlarını sıklıkla gördüğümüz Çevik Kuvvet ve Emniyet’e bağlı diğer teşkilatların, ADİL bir yargılamaya tabi tutmadan, umursamazca saldırdığı açıktır. Özellikle yıllardır Emniyet Müdürlüğü ile sıkıntı yaşanmaması için mücadele eden ve “bizim başka bir düşmana daha ihtiyacımız yok” diyerek bu düşüncesini dile getiren sayın Refik Gül’e, sivil polislerin topluca saldırması ASLA KABUL EDİLEBİLECEK bir şey DEĞİLDİR. Bu küstah saldırının arkasında kim ya da kimler var, bu emri onlara kim verdi bilmiyoruz fakat bu saldırı hakkında tüm yasal haklarımızı sonuna kadar arayacağımızı tüm kamuoyuna duyururuz.
Yıllarca terörist mitinglerinde, eylemlerinde ellerinden joplarını çıkarmaya tenezzül etmeyen emniyet teşkilatının, futbol takımı taraftarlarına gösterdiği bu ANLAMSIZ şiddetin bir izahı yoktur. Teröristi vatandaş, TARAFTARI TERÖRİST gören bu zihniyetin artık kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur. Çevik Kuvvet ekiplerinin ardından TOMA’ların gönderilmesi, akrep ve yunus ekiplerinin de “küstah saldırı”ya dahil edilmesi, akıllara acaba geçtiğimiz aylarda Adana’da “bir otobüs şöförü”nü öldüren teröristlere karşı da neden aynı tepkinin gösterilmediği sorusunu getirmekte ve bu ADALETSİZ ve MAKUS olayın tiksindiriciliğini gözler önüne sermektedir. Olayda sadece biz Adanaspor taraftarları ile kalmayıp, şehirdeki tüm esnaf dükkanlarına, tüm yolda yürüyen vatandaşlara da saldıran, TOMA ile sokaktaki insanlara su sıkan zihniyeti hiçbir Adanalı da tasvip etmemiş, ve kınamıştır.
Turbeyler Grubu’nun basın açıklamasında geçen “çevik kuvvetin uyarı yapmaksızın saldırısından önce, stad dışında sözlü ya da fiili bir şekilde emniyet teşkilatına yaptığımız herhangi bir saldırı varsa Turbeyler Grubu’nu fesh edeceğiz” açıklamasına sonuna kadar katılıyoruz, ve böyle bir olay varsa değil Üniversiteli Adanaspor’lular Derneği’ni de fesh etmek, üstüne suçlu kimse onu bulup emniyete teslim edeceğimize NAMUS sözü veriyoruz. Çünkü biz ADALETİ her şeyden üstün tutmayı kendine amaç edinmiş bireyler olarak, bu ADALETSİZLİĞE asla göz yummayacağız.